#BÜYÜKÇAY_BARAJINDA KAMULAŞTIRMA TEKLİFİ İLE RESMEN DALGA GEÇİYORLAR

Büyük çay barajı Pütürge Tepehan’ın kalbine hançer gibi saplanıyor. Barajın et’e kemiğe büründüğü ilk günlerden itibaren süreci takip etmemize ve tüm olumsuzlukları olağanca gücümüzle sıralamamız, karşı olmamıza rağmen gelinen nokta bölgedeki arazi sahiplerine dayatılan kamulaştırma (istimlak) bedeli oldu. 

Büyükçay Barajı Malatya’nın Pütürge ilçesi Tepehan bölgesinde 10 köyün topraklarını kapsayacak şekilde hayata geçirilmek istenen ve tamamen Adıyaman Kahta’nın topraklarını sulama amaçlı kullanılacak bir proje şeklinde ortaya çıktı. 

Sürekli dile getirdiğimiz gibi bölgemiz açısından meydana getirdiği sosyolojik, kültürel ve coğrafi tehdit hafife alınacak kadar sıradan değil, 10 köyümüzün tüm yaşam imkanlarının neredeyse elinden alınacağı ağır bir süreçle karşı karşıyayız. Göç, ata topraklarımızı kaybetme ve başka adreslerde yaşama devam etme gibi belirsizliklerin bizi beklediğini her halükarda söylemeye gayret gösterdik. 

En son baraj sahasının kapsayacağı tapulu araziler için kamulaştırma (istimlak) bedellerinin belirlendiği bir planlama dayatıldı. Büyükçay Barajı kamulaştırma çalışması sonucu DSİ'den gelen teklif şu muhtelif rakamlardan oluşuyordu. 

Dönüm başına, kuru arazi: 50.000 TL, suyu az olan arazi: 100.000 TL, suyu çok olan arazi: 150.000 TL. 

Teklif şimdilik arazi sahipleri tarafından red edilerek, mahkeme süreçleri beklenmeye karar verildi. 

DSİ’nin vermiş olduğu rakamlar oldukça komik rakamlar. Halen bölge arazilerin miras yolu ile bölünmediği ve bir çok mirasçısının var olduğunu göz önünde bulundurursak varis başına düşecek rakam 200-300 bini geçmeyecek. Bu mebla paralar ile kimse yeni bir yaşam alanı oluşturamaz, geleceğini inşa edemez, hayatlarını garanti altına alamaz, herhangi yeni bir yatırım yapamaz. Bölgede yaşayan biri olarak teklif edilen kamulaştırma bedelini kabul etmemiz mümkün değil. İnsanların karşılaşacağı mağduriyetlikler en azından makul şartlarda tolere edilmesi gerekmez mi ?

Büyükçay baranını kati suretle istemiyoruz. Baraj kademeli olarak bölgemizi insanlardan arındırma projesidir. Bölgemiz halkının el ele birlik beraberlik içinde hareket etmeye davet ediyorum. 50-100 bin TL komik rakamlarla topraklarımızdan çıkarılmayı kabul etmemeliyiz. Sonuçta bir tarih yok olacak. Atalarımızdan bize kalan miras buralar, yüzyıllar boyu bu topraklar üzerinde yaşadık halen de bir şansımız olduğuna inanıyorum. Dayatılan kamulaştırma bedeli tüm bölgeyi İstanbul’da lüks bir semtteki apartman değil daire parası kadar reva görüldü. Ucuz bir fiyata tüm bölgemizi kapatmak istiyorlar. Madem bölge halkı bu Barajı kabul etti o vakit tek talebimiz bize arazimiz karşılığında başka bir yerde arazi verilmelidir. Aksi halde arazilerimizden çıkmayacağız. Direneceğiz, tüm yasal haklarımızı kullanacağız.

Haber: Mustafa Aluç